e-Ticaret sektöründe bütün köşelerin kapıldığını düşünenlerdenseniz bu yazıyı daha dikkatli okuyun. Size ilham vermek gibi bir niyetimiz yok ancak neleri yapmamanız gerektiğini tekrar hatırlatabiliriz. Çünkü e-Ticarette başarısız olan tüm iş modelleri, benzer sorunlar çözülmediği için bir bir yok olup gitti. Yakın dönemde kapanan Gittigidiyor bir zamanlar e-Ticaretin tepesinde oturan ve eBay’e satılarak heyecan yaratan bir girişimdi. Projesoft’un kurucusu ve CEO’su Yüksel Eminoğlu’nun Gittigidiyor’un batışıyla ilgili fikirlerini buraya tıklayarak izleyebilirsiniz. Pandemiyle birlikte lojistik sektörüne giren lokal firmalar, azalan talep nedeniyle dükkanı boş kalan satıcılar, az sermaye ile ticaret yapmak isteyen girişimciler, yeni bir e-Ticaret anlayışının önemli birer oyuncusu haline geldiler.
Rekabetin çok sert olduğu e-Ticaret piyasasında batan modellerin en büyük eksikliklerinden biri kar marjını koruyamamaktı. Satın alma süreçlerini sürdürebilir bir kurguyla uygulayamadılar ve gitgide düşen kar marjları reklam bütçelerinin kısılmasına sebep oldu. Büyük ticari oluşumların varlıklarını sürdürebilmeleri için büyük reklam bütçeleri kullanmaları gerekiyor. Bu şart sağlanmadığı takdirde hızla müşteri kaybı oluşuyor. Müşterinizi rakibinize kaptırmaya başladığınız andan itibaren batış sürecine hazırlanın çünkü kaçınılmaz son gelecektir.
Peki bütün bu sert şartların içinde “yapılmamışı” yapmak mümkün mü?
Pazarda sizi öne geçirecek inovasyonlar geliştirmek, ürün farklılaştırma yapmak, fiyat rekabetine girmeden müşteri deneyimi geliştirerek bunu pazarlamak, alternatif pazarlama araçlarını kullanmak, marka bilinirliğinizi arttıracak/katma değer yaratacak faaliyetlerde bulunmak sizi bir yere kadar getirecektir. Tabii siz bunları yaparken rakipleriniz de boş durmayacaktır. İşte bu noktada işini en iyi yapan değil yaptığı işi en iyi anlatan kazanacaktır. Müşterilerin büyük çoğunluğu marka sevgisini önemser ve sadakat gösterir. Marka sevgisini yaratan en önemli unsurlardan biri ise marka hikayesidir. Bunu gözardı ederseniz işinizi büyütmeniz mümkün olmayacaktır. Ticarete atılan girişimcilerin önemli bir bölümü eski usul ticari kafaya sahip olduğu için öncelikle aldığı malı yüksek karla satacak bir yapı kurmayı hedefliyor. Ancak unutmayın ilk önceliğiniz pazar payı olmalı! Eğer pazardaki payınız büyürse, karlılıkta yapacağınız ufacık bir değişiklik toplam cironuzu arttıracak ve bilançonuz artıya geçmeye başlayacaktır. Dünyanın en önemli e-Ticaret oyuncusu olan Amazon’un çok uzun süre zarar eden bir bilanço ile gittiğini ve sonra %1-2 gibi karlılıklarla devam ettiğini unutmayın.
Bir başka batma hikayesi ise Markafoni’ye ait. Türkiye’deki en önemli ilklerden olan Markafoni’nin batış hikayesi tedarik zincirinin kırılmasıyla başlıyor. Çünkü Markafoni’ye mal tedarik eden 5 büyük tekstil firması, o dönemki ticari kararları doğrultusunda Markafoni’den çekilerek kendilerine ait bir platform üzerinden satış yapmaya karar verdiler. Bu kararın kokusunu önceden alan mevcut yönetim ise exit yaparak Markafoni’yi satılabilecek en yüksek paraya sattı ve yabancı sermaye yerel tedariği sağlayamadığı için site tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı. Bu hikayeden alacağımız kıssa çok basit: Ticari paydaşlarınızla çalışma şartlarınızı belirlerken uzun süre devam ettireceğiniz, tahakküm içermeyen bir çalışma deseni oluşturmanız gerekiyor. Çünkü paydaşlar her zaman daha yüksek karlılığı hedefler ve uygun zamanda geminizden inebilir.
Yazının başlığına dönecek olursak “yapılmayanı” yapmak aslında doğru analizle mümkün.
Rakiplerinizi izleyin, pazardaki büyük oyuncuları izleyin. Kendinizi doğru konumlandırın ve gitmeyi hedeflediğiniz yeri belirleyin. Bunun için bir iş planı hazırlayın. Bu iş planını uygulamak için ihtiyacınız olan personel ve bütçeyi belirleyin. Dijitalleşmeye ihtiyacınız varsa bunun için bir çözüm ortağından hizmet alın. e-Ticaret süreçlerinizin müşterilerinize kusursuz bir deneyim sunması için doğru partneri seçin. Kısa, orta ve uzun vade eylem planlarınızı belirleyin. Dünya ticaretinin hala küçük bir kısmı online olarak yapılıyor. Yani online’da daha gidilecek çok yol var. Fırsatı kaçırdığınızı düşünmek yerine harekete geçin, yapılmayanı yaparak fark yaratın.